+90 312 437 3303

Facebook

Instagram

 

Sağlık Hukuku

Kara Hukuk Bürosu > Sağlık Hukuku

SAĞLIK DAVALARI AVUKATLIĞI VE DANIŞMALIĞI

 

Sağlık hakkı bireyin en temel haklarındandır. Hayati bir tehlike söz konusu olmasa bile, yaşanacak en ufak bir sağlık problemi bile hastayı ve yakınlarını manevi olarak olumsuz etkilemektedir. Bazen küçük tetkiklerle çok büyük sağlık problemleri kolayca aşılabilemekte iken bu tür şeyler göz ardı edilebilmektedir. Genel olarak sağlık problemleri oluşmadan da sağlığın değerinin anlaşılamadığı da herkes tarafından bilinmektedir.

 

Temel haklardan olan sağlık hakkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 25. maddesi ile uluslar arası platformda ve de Anayasamızda da güvence altında alınmaktadır.

 

Sağlık hakkı ile bağlantılı olarak yaşama hakkı kapsamında herkesin sağlıklı olma, sonrasında sağlığını koruma ve sağlığını geliştirme hakkı bulunmaktadır. Bunlara rağmen bireyin başına gelebilecek talihsizlikler neticesinde hastalıklar, kazalar ve farklı sebeplere bağlı olarak bireyler sağlıklarını kaybedebilmektedirler. Bu durumda da devreye hasta hakları girmektedir.

 

Hasta hakları genel olarak;

 Doktorların görevini en titiz şekilde yerine getirmesi,

  Hastalara gereken azami özeni göstermesi

 Ve tabi ki hastayı bilgilendirme zorunluluğudur.

 

Genel olarak hasta hakları genel başlıkları ile bu şekilde olmak üzere daha da detaylandırılabilir bir alandır. Yanlış bir tedavi veya teşhis sonucunda meydana gelebilecek sorunlar çoğu zaman telafi edilemeyen sağlık problemlerine neden olmakta, hatta tedaviler ile ölümlere bile neden olabilmektedir. Göz ardı edilemeyecek sonuçlara sebebiyet verebilecek olması ile hasta hakları her zaman ihtiyaç duyulacak en temel haklardandır.

 

Böylesine ciddi bir alan olan sağlık hukukunda hasta hakları aşağıdaki şekilde detaylandırılabilir;

 

 Koruyucu sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkı

 Irk, din, dil, cinsiyet ve ekonomik durum gibi bir ayrıma maruz kalmadan sağlık hizmetine ulaşma hakkı

 Sağlık hizmetini güvenli bir şekilde ve hijyenik şartları sağlanmış şekilde alma hakkı

 Sağlık hizmetleri ve olanakları hakkında bilgilendirme hakkı

 Sağlık kurumu ve sağlık hizmeti veren kişileri seçme ve değiştirme hakkı

 Hasta mahremiyeti hakkı

 Kendisine uygulanacak olan tıbbi müdahaleler hakkında rızasının alınması hakkı

 Tedaviyi kabul etme, reddetme ve durdurma hakkı

 Hakların ihlali ve mağdur olunması durumunda şikayet ve dava hakkı

 Hasta haklarının ihlali durumunda “malpractice” kavramı vuku bulmaktadır.

 

MALPRACTİCE NEDİR?

 

İngilizce kökenli “malpractise” sözcüğü; hatalı tıbbi müdahaleler için kullanılan “tıpta yanlış uygulama”, “tıbbi kötü uygulama”, “hekimliğin kötü uygulanması” gibi çeşitli şekillerde Türkçeleştirilebilen bir kavramdır. Malpractise en basit haliyle ve de en geniş kullanımı olarak bir “tıbbi hata”dır.

 

Hekimlik Meslek Etiği Kurallarının 13. maddesinde “Hekimliğin Kötü Uygulanması (Malpractice)” başlığı altında; “Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi…” biçiminde tanımlanmaktadır.

 

İnsan hayatı ve sağlığı söz konusu olduğu için doktorların çok dikkatli ve özenli olmaları gerekmektedir. Doktorların  hastalarına karşı bakım ve tedavi konusunda yükümlülükleri bulunmaktadır. Doktorlar bu yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde hastalarına karşı en hafif kusurlarından ve de her türlü kusurlarından sorumlu olmaktadırlar. Hasta hakları kapsamında da hastalar için, kusuru bulunan doktora karşı dava açma ve tazminat talep etme hakları bulunmaktadır.

 

TAZMİNAT DAVASI NASIL İŞLEMEKTEDİR?

 

 Yanlış tedavi sonucu dava açılması karşı tarafın özel bir kurum mu yoksa devlet kurumu mu ayrımında bazı farklılıklara sebep olmaktadır.

 

Tıbbi yanlışlık bir devlet hastanesinde meydana gelmiş ise dava devlete karşı açılmaktadır. Bu durumda doktorun kişisel kusuru ön planda ise ayrıca doktora da dava açılabilmektedir.

 

 Tıbbi yanlışlık bir özel hastanede meydana gelmiş ise; doktorla birlikte doktoru çalıştıran özel hastanenin de sorumluluğu olduğundan, hem doktora hem özel hastaneye dava açılmaktadır.

 

Ülkemizde yeterli sayıda Sağlık Hukuku alanında uzman Avukat bulunmamaktadır. Sağlık Hukuku alanında eğitilmiş ve uzmanlaşmış bir Avukat daha fazla hasta haklarının ihlalini engelleyecek ve Sağlık Hukukunda yeterli bilgi sahibi olamayan hastaların ve yakınlarının bu konuda uzmanlaşmış olan avukatlarla birebir görüşme yapması, sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlayacaktır.

 

Hukuk büromuz hem hasta hakları hem malpractise davaları ile ilgilendiği gibi hem de hastane ve hastane yönetiminin zarara uğramaması için gerekli bütün hukuki donanıma sahip olup bu konularda gerekli hukuki hizmetleri verebilmektedir. Bununla birlikte eczaneler ve tıp merkezleri gibi sağlık alanında çalışan tüm kuruların yaşadığı hukuki problemlere çözüm bulmak hususunda hizmet vermektedir.